Kırgızistan Dostluk ve Kültür Derneği tarafından, Türkiye ve Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlıklarının desteğiyle 3-5 Mayıs 2013 tarihlerinde Bursa’da düzenlenen "1. Uluslararası Geçmişten Günümüze Kırgız-Türk İlişkileri Sempozyumu"na Türk Konseyi Genel Sekreteri Büyükelçi Halil Akıncı ve Proje Yöneticisi Nurlan Suerkulov katıldı.
Sempozyuma, Kırgızistan'ın Ankara Büyükelçisi Ermek İbraimov, İstanbul Başkonsolosu Mirlan Arstanbaev, Kırgızistan Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tınçtıkbek Çorotegin, Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜDAM) Başkanı Prof. Dr. Asım Yediyıldız, Bursa Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Gedik, Yenişehir Kaymakamı Süleyman Yılmaz Belediye Başkan Vekili Kamil Özbek, İlçe Emniyet Müdürü Şükrü Solak ve Kırgızistan ve Türkiye’den uzman tarihçiler, üst düzey akademisyen ve bürokratlar katıldı.
Geçmişi 6. yüzyıla kadar uzanan Türk-Kırgız ilişkilerinin masaya yatırıldığı sempozyumda, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik, kültürel ilişkilerin yanısıra Türkiye arşivleri ve kütüphanelerindeki verilerin araştırılması, genel Türk tarihinin bölünmüşlüğünü gidermeye yönelik bilgi akışının sağlanması, yeni araştırmaların teşvik edilmesi ve benzeri konuların görüşüldüğü oturumlar yeraldı.
Sempozyumun açılışında bir konuşma yapan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, son yıllarda doğal olarak siyasi gelişmelere bağlı olarak önem kazanan Türk dünyası ile ilişkilerde gelişme olmasına rağmen daha yapılacak çok iş olduğunu, Selçuklu ve Osmanlı’nın oluşumunda Kırgızların yardımda bulunduğunu hatırlatarak, “Kırgızistan gerçekten yaklaşık 20 yıllık bağımsızlık tarihinde dünyanın ilgisini çekmiş ülkelerden biri. Bölgedeki diğer Türk cumhuriyetlerinden bir farkı var. Bağımsız olduktan sonra totaliter ve ona benzer bir yapının ötesinde daha çoğulcu bir yapılanmayı tercih etti. Bu yapılanma daha sonrada bazı aksaklıklar olsa da çoğulcu demokrasiyi koruma yolunda farklılık gösterdi.” diye konuştu. Türk dünyası arasında hayal edilen ‘dilde, işte ve fikirde birlikteliğin yavaş yavaş gerçekleştiğine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa İsen, “Önümüzdeki yıl Kars, Tiflis ve Bakü demiryolu faaliyete geçecek. Bütün bir Türk dünyası ile birlikte dünyanın bir çok ülkesi Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz demiryoluna kavuşuyor. O yüzden Türk dünyası devlet başkanlarının en önemli gündemi ulaşım olacak. Bunlar bir dönem hayal edildi, bugün gerçekleşiyor. Bütün bir coğrafyanın yararlanması ile birlikte Türk dünyası bundan istifade etme imkanı bulacak. Bu toplantılar işin sadece tarihi boyutları ile sınırlı kalmasın ve geleceğin de ele alındığı bir toplantı olmasını istiyoruz.” dedi.
Kırgızistan Ankara Büyükelçisi Ermek İbraimov da, bu toplantının iki ülke arasındaki ilişkilerin daha da gelişmesine katkı sağlayacağını belirterek, “Kıgızistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke kardeş Türkiye idi. Bugün Türkiye ile Kırgızistan arasında önemli ilişkiler kuruluyor. Bizim tarihte de her bakımdan iyi ilişkilerimiz var. Bu ilişkiler her iki ülkenin halkları için güzel ve yararlı sonuçlara hizmet etmelidir. Var olan Türk Kırgız ilişkileri daha ileri düzeye taşınmalıdır. Gerçek dostluk, karşılıklı güven ve anlayış çok yönlü olarak Kırgız - Türk ilişkileri daha ileri götürmelidir. Bundan sonrada bu ilişkilerin başırılı olarak ileri gideceğine inancımı tamdır.” şeklinde konuştu.
Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek de, Türkiye’nin tüm Türk Cumhuriyetleri ile kardeş olduğu gibi Kırgız halkı ile de kardeş olduğunu belirterek, “Tarihi, kültürel bir çok ortak kültürümüz ve bağımız var. Atasözlerimiz, destanlarımız ve ortak kültürümüze baktığımızda kardeş olduğumuzu görmek gerçektende bizi mutlu ediyor. Bizler kardeşiz bunun farkındayız.” dedi.
Kırgızistan Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tınçtıkbek Çorotegin ise, Kırgız ve Türk ilişkilerinin tarihini yeniden çalışmak ve bunun için ne yapabilirizi konuşmak için bu toplantıda bir araya geldiklerini belirrterek, “Kırgızıstan ve Türkiye demokrasi yolunda diğer Türk ülkeleri için örnek gösteriyorlar. Bizde bu fırsatı da biz iyi değerlendirmeliyiz.” dedi. Kırgız tarihi için önemli dönüm noktalarından olan Rusya işgaline karşın Kırgız direnişini yeni çalışan tarihçilerin olduğunu belirten Prof. Dr. Tınçtıkbek Çorotegin, bunun için Türkiye’de ki belgelerden de yararlanacaklarını söyledi.
Bursa Valisi Şahabettin Harput da, Kırgızca misafirlere ‘hoş geldiniz’ diyerek başladığı konuşmasında bu organizasyonun iki ülke arasındaki ilişkileri daha da artıracağına söyledi. Bursa’nın tarih ve özellikle Osmanlı tarihinin kurucu başkenti olarak çok önemli bir medeniyetin merkezi olduğunu belirten Harput, Bursa’da başlayan her olayın başarılı olduğunu belirterek, bu toplantının da buradan başladığı için başarıya ulayacağına dikkat çekti. Dünyada toplumlara ayakta tutan en önemli etkenin kültür olduğunun altını çizen ali Harput, “Coğrafya uzaklığı belki kısmen bizi birbirimizden uzak tutmuş olabilir. Ama ben Konyalıyım, annemden, ninemden duyduğum ninnileri Kırgızistan’da da duydum ve ancak bu kadar olur dedim. Biz birbirimizle ilişkilerimizi artırdıkça aramızdaki bağların ne kadar eski ve köklü olduğunu daha iyi göreceğiz. Bu program geçmişi iyi bilmeleri ve geleceğe omuz omuza yürümeleri çok önemli.” şeklinde konuştu.
Sempozyumun açılışında konuşan Türk Keneşi Genel Sekreteri Halil Akıncı 2009 yılında Nahcivan’da toplanan 4 Türk devlet başkanının ortak fikri ile kurulan Türk Keneşi ve bu zamanakadar gerçekleştirdiği kurumsal yapı ve faaliyetlerden bahsederek başladığı konuşmasında, Türklerin kendi tarihini yeniden yazması gerektiğini söyledi. Şimdiye kadar tarihin Türklere iyi davranmadığını beliren Halil Akıncı; “Çünkü tarih Türkler tarafından yazılmadı. Genel Türk tarihi açısından da henüz tam olarak bir tarihi eser verilemedi. Tarihten kalan yazıtlardan da yararlanarak yeniden Türk tarihinin yazılması gerekiyor.” dedi.
Toplantıya katılan Kırgızistan Dostluk ve Kültür Derneği Başkanı Aybek Sarıgulov ve Novosibirsk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hudyakov Yuliy de bu toplantının Türk ve Kırgız tarihi açısından bu gün ve gelecek için çok önemli sonuçları doğuracağına dikkat çekti.
Sempozyum, İznik'te düzenlenen şenliklerle sona erdi.